"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

6 Mart 2009 Cuma

galatasaraylı emre denince.. GS:2 Bursa:1

bülent kaptan, skibbe'nin antrenörlüğe getiriliş amacını taşıyan ama kendisinin bu uğurda sistem bile değiştirip uygulamadığı, gençlere önem verme eğiliminde olduğunu göstermeye başladı.. sağ kanadın yaş ortalaması 20 idi.. önceki postlarımda da bahsettiğim gibi yeni açıkta idim.. aydın-serkan ikilisi verilen şansın ilk çeyreğini güzelce bozdurup bozdurup harcadılar.. serkanı hiç ama hiç beğenmedim.. hani kötü oynarsın ama kumaşın iyidir 2 hareketle belli edersin kendini.. ne yazık ki kumaşını belli eden karşısındaki bir diğer genç volkan şen idi.. aydın da 1 kere pres yaptı ondan da top kendisine çarpıp gol oldu.. lincoln yerden kalkamadı.. ama sağolsun hakem %90'ını çalmadı.. yan hakemler felaketti.. gözlerinin önünde dönenelere kayıtsız kaldılar.. kewell bugün top oynamak istemiyordu sanki.. bir kez kesti baros'a çarpıp gol oldu.. hakan balta'nın bu defans için önemini çıplak gözle izleyerek daha iyi anladım.. kademe-hava topu-topu oyna sokma konusunda neredeyse sıfır hatayla oynuyor.. meira zenit'e gitsin başka da bi yorum yapmıyorum.. de sanchis te gitsin bu takımın kalecisi değil.. acımasız eleştiriyorum belki ama orkun dan fazlasını gerçekten göremedim.. hala ilk kayseri maçındaki çıkardığı topa takılıp kalmışız..
galatasaraylı emre denince akla artık emre aşık geliyor.. 3 büyük takımda da oynayıp galatasaraya mal olmak büyük bir onurdur onun için.. maç bitiminde tribünde "emre aşık" diye yaptığı tezahüratta benim bile tüylerim diken diken oldu.. bu adam sakat sakat oynadı.. sıfır hatayla mücadele etti.. tek hatasını italyan kaleci yaptırtmaya çalıştı.. çıkacağı topa çıkmadı.. emre nin yanında bu sefer Allah vardı da eleman topu dikti.. sağol varol emre yüreğin için..

maça gelirsek.. çok sıkıcıydı.. 2 top yapamadık..pas yapamadık.. pres yapamadık.. erken attığımız gole güvenip çok ta atmak istemedik.. neredeyse yiyorduk son 5 dakikada 2 gol ama ilahi güçler bizi yarışta tutmak istedi..
tirbünlerin anatomisine de değinmek istiyorum.. en yürekli taraftarlar eski açık ile kapalı da.. protokol tribününde ruh yok.. yaş ortalamaları yüksek olsa gerek.. yeni açık ise önce maçı izleyeyim de arada sırada bağırırım diyenlerin tribünü..

ne olursa olsun güzeldi.. özellikle de güzeller güzeli beşitaşlı eşimin 90 dakika susmadan tezahürat yapması..

Hiç yorum yok: