buz gibi gol!!!

tottenham ukrayna'da shakhtar'a 2-0 kaybetmiş.. bu sene formsuzlar keane oynayamazdı, modric de yoktu.. ama yine de bu aylarda soğuk deplasmanlarda oynamak zor iş.. 2005 yılında CSKA Moskova'dan sonra 2008 de zenit kupayı müzesine götürmüştü.. bu yazımda sadece kış aylarında soğuk havanın bu başarılara katkıda bulunup bulunmadığını inceleyeceğiz..güçlü fiziğe sahip oyuncularla gerektiğinde kapanan ve rakibin karla kaplı,balçık ya da kulaklarının yandığı yaratıcılıklarının sınırlı olacağı bir ortamda nasıl maç kazandıklarını 3 takım örneğiyle (zenit,metalist kharkiv,sivasspor) irdeleyelim.
(incelememiz kasım-aralık-ocak-şubat aylarıyla sınırlı olacak)
öncelikle bu sene ertuğrul hocayı yerinden eden ve hem liginde devlere kafa tutan, hem uefa'da nerdeyse maç kaybetmeyen metalist'i inceleyelim.. sampdoriayı ve galatasarayı deplasmanda yenerek ılıman iklimde bile maç kazanabildiğini bütün avrupaya gösterdiler.. ligde dinamo kievin 6 puan gerisinde shakhtarın ise 6 puan önünde 2.sıradalar.. gelecek sene şampiyonlar ligine çok yakınlar.. ukrayna ligini kriter olarak almayacağım çünkü bu ligde her takım soğuk havaya alışık.. uefa kupasında kendi evlerinde oynadıları maçlara bakalım.. özellikle deplasmanlarda iyi kapanıp hızlı ve kontrollü bir şeklide galatasaray ve sampdoria maçlarındaki gibi sonuca gidiyorlar.. aşağıya attıkları golü ve izleyebileceğiniz linki verdim.. galatasaraya attıkları kontra atak golünü hepimiz zaten biliyoruz..

http://eng.metallist.kharkov.ua/ sampdoria'ya attıkları gol

gelelim kışın kendi evlerinde oynadıkları maçlara:
21 kasım 2008 metalist:0 hertha:0
3 aralık 2008 metalist:1 olympiakos:0
26 şubat 2009 metalist-sampdoria maçı oynanacak...

gördüğümüz gibi aslında çok da maç yapmamışlar, oynadıkları 2 maçta da gol yememişler.. liglerinde şu anda lider olan bu 2 takıma karşı vedikleri mücadelede soğuk havanın etkisinin olduğu gün gibi aşikar..
zenit'in ise bu sene geçen seneki başarıyı sanki tesadüfmüş gibi algılatan bi performansı var genel olarak.. ama kış aylarında oynadıkları 2 maçta da yenilmediler..ne oldu da kendi evinde BATE'yle berabere kalan ve real madride yenilen takım birden maç kaybetmemeye başladı bunda soğuk havaya alışık olmanın hiç etkisi olmadı kimse diyemez herhalde.. zenit de aynı şekilde lig maçlarını kaale almayacağız.. orada da her yer soğuk:))

zenitin maçlarını göz atalım..
25 kasım 2008 zenit:0 juventus:0
18 şubat 2009 zenit:2 stuttgart:1

gelelim sivassporumuza.. gerçekten iyi mi oynuyorlar sizce.. bence hayır.. ümit karan kırmızı görmese o maçı almaları hayal olurdu onlar için.. kupanın istanbul ayağında da ancak 1 kere geldiler o da gol oldu.. büyük takımız diyolarsa anadolu geleneğini kenara bırakmalılar.. bu mantıkla şampiyon olmalarını gerçekten istemiyoruz.. topu şişir, balili veya kamanan yardırsın sonra mehmet yıldız 2 omuz koysun gol atın gelin.. geçen sene stresten olsa gerek kendi sahalarında 3 büyüklere kaybettiler ama bu sene sahanın ve havanın da yardımıyla 1-0, 2-1 alıyorlar maçları.. hele bülent uygun'un demeçleri beni gerçekten deli ediyor.. bi arsene wenger'e laf atmamıştı onu da yaptı.. maçlara bakın yorum siz yapın..


sen git ciddi hiç bir deplasmandan nedeyse galibiyet çıkarama evinde maç kaybetme.. İBB'yi yendikleri maçta tribünler tamamen sivas taraftarlarıyla kaplıydı.. yani bu maç sizi yanıltmasın.. bu sene içerdeki maçların puan tablosunda lider olduklarını göreceksiniz.. kaybeden takımlara bakarsak denizlinin,antepin,cimbomun,kocaelinin ılıman iklim takımları olduğunu göreceksiniz.. kaymak gibi bir sahada sivasın ne antep karşısında ne de antep karşısında hiçbir şansı yok.. teknik kapasitesi sınırlı, bir o kadar da fizik gücü yüksek takımların kış şartlarını lehlerine çevirmesi, iklim koşullarına göre bu takımların kurulması kadar gerçek... bahar şartlarında banko oynayan mohamed ali'nin kış gelmesiyle kronik yedek olması da bunun kanıtı bence.. fotodaki maç -15 derecede oynanan sivas-denizli kupa maçı.. gazetedeki başlık ise aynen şu "BUZ GİBİ GOL"