"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

25 Ocak 2011 Salı

Çorbadaki Sinek


Şu an hala aklıma geldikçe gözlerimin dolmasına sebep olan, rahmetli Özhan Başkan'ın Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılışını hatırlıyorum. Programda Fatih Altaylı Özhan Başkan'ı eleştirdikçe eleştiriyor ama dönem sonu başkanlığı bırakacağını açıkladığında ise Altaylı'nın gözleri doluyor ve bir-iki damla göz yaşı akıyor. İşte Galatasaraylılık bu. Kol kırılır yen içinde kalır. Yapıcı şekilde eleştirir, eleştirilir.


Sayın Helvacı ise demiş ki:
Galatasaray'ın yönetim kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına bir açıklama yapan Helvacı, "Başkan Adnan Polat ile birbirimize söyleyeceğimiz şeyler vardı, Bugün de onları konuştuk. Kendisi bana, daha fazla başkan yardımcısı olmamamı söyledi. Daha sonra da yönetime dağıtım sundu. Bu dağıtım da oylandğı zaman sonucu göreceğiz. Bugünden sonra artık ikinci başkan olmadığım için rahatça konuşacağım. Bundan sonra o yük omuzumdan kalktığı için sizlere daha rahat açıklamalarda bulanacağım" dedi.

Sen ki Galatasaray ananelerine göre yetişmiş, Gs Lisesi mezunu, Hukukçu bir öğretim üyesisin. Galatasaray'da başkanlık sistemi olduğunu bizden çok daha fazla biliyorsun. Aslında hiç sevmediğim bir lafla yazımı noktalamak istiyorum. "Helvacı Ya Sev Ya Terket"

Hiç yorum yok: