"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

18 Temmuz 2010 Pazar

Cim Bom Bugünü PAS geçti :)

Hep içimde kalmıştır bu tarz bi başlık atmak. Kendimi ne kadar Fotomaç muhabiri gibi hissettirse de (ki bu beni gururlandırmaz sadece ironi yapıyorum) hala bu tarz saçmasapan post başlıklarına karşıyım. Bizler bu işin underground grupları isek, farkımız uydurukçu medya gibi olmamak, ya da olmamaya çalışmak. Ayrıca Işık Üniversitesi reklamlarına da karşıyım, yine bizler bu işi gönülden bağlı bireyler olarak yapmıyorsak, gerçi gönülden yaptığına inandığım bloggerlar da bu işe girişmiş o da ayrı mesele. Bu işe girerken kendimizi tatminden öte acaba 3-5 okuyucu kitlesi edinir miyiz diye beklerken, gün gelip bu işten para kazanılacağını hangimiz tahmin edebilirdi. Bu reklam işi sanırım daha çok post, daha kalitesiz ve içeriği zayıf post ve tıklandıkça para anlamına geliyor. Eleştiren olacaktır ama ben böyle düşünüyorum. Bu iş ne yazık ki bana göre değil.

Bugün Galatasaray baştan sona üstün oynadığı maçta İran ekibi Pas Hamedan'ı (Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı Pas takımının dağılmasından sonra kurulan kulüplerden biri, geçen seneyi 14.tamamlamış) özellikle Arda, Cana, Serdar Özkan, Ali Turan ve Musa Çağıran'ın iyi oyunları ile 4-0 geçmeyi bildi.

Ama özellikle kaleci Ufuk, Emre Çolak ve Mehmet Batdal ayrı bir paragrafı hakettiler. Ufuk kendine ne kadar iş düşmese de düştüğü anlarda güvenden ötesini verdi. Bu sene Rijkaard'ın kendisine güvenini boşa çıkarmayacak eminim. Eldivenler bende der gibi bi duruşu var zaten adamın. Emre Çolak geçen seneki cılızlığına bu sene güç katmış. Yıkılması zor bi oyuncu olmuş. İkinci yarıda takımın beyniydi dersek çok da fazla yanılmış olmayız sanırım. Ve yine Batdal diyorum başka bişey demiyorum. Ben olsam bu sene takımı tamamen 2 forvetli sisteme göre kurar Batdal ile Baros'u banko yan yana oynatırdım. Batdal o kadar çok top indiriyor ve arkadaşlarına servisler yapıyor ki, gol atmasından daha fazla zevk alırcasına. Mehmet'in bir kere ayağından top almak çok güç. Çünkü uzun boyuna rağmen çiroz bi yapısı yok. Tekniği ise bir önceki postumda da belirttiğim gibi İbrahimoviç ve Tore Andre Flovari.

Fenerbahçe hala etini budunu bildiği oyuncuları hazırlık kamplarında deneyedursun Galatasarayımız 10 genç futbolcusunu zorlu arenaya servis ediyor. Süper ve alt ligler dahil altyapılarda oynayan o kadar fazla Galatasaray kökenli futbolcu var ki. Saymama gerek yok siz zaten bu satırı okurken tek tek bu isimleri gözünüzün önünden geçirdiniz.

Galatasaray (1. Devre)
Ufuk Ceylan, Sabri Sarıoğlu, Gökhan Zan, Hakan Kadir Balta, Çetin Güngör, Musa Çağıran, Mustafa Sarp, Lorik Cana, Arda Turan, Serdar Özkan, Anıl Dilaver

Galatasaray (2. Devre)
Ufuk Ceylan, Ali Turan, Servet Çetin, Ahmet Kesim, Fatih Serkan Kurtuluş, Ayhan Akman, Aydın Yılmaz (Dk.80 Caner Öztel), Emre Çolak, Barış Özbek, Cumhur Yılmaztürk, Mehmet Batdal

Hiç yorum yok: