"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928
2 Nisan 2009 Perşembe
aklımızın ermediği arena
kahvede ülkeyi mi kurtarıyoruz acaba her maçtan sonra.. bizim aklımızın ermediği bişeyler mi var.. maçı almak üzere güdümlendirildiğimiz belli iken arda ve semih in çıkıp nuri ve batu nun girmesi mi doğal.. bu çocukların 3-4 farklı öne geçtiğimiz maçlarda ısındırılmaya çalışılması gerekmezmi? ya da ligin en az gol yiyen defansının en önemli oyunucusunun hiç düşünülmemesi mi.. ligin en iyisol bekinin stoper oynattırılıp en kötü sol bekine 180 dakika tahammül edilmesi gerçekçi.. ben anlamadım.. gerçek olan şu.. en az 4 puanı elimizin tersiyle ittik.. 1 nisanda şaka gibi bir ispanya.. rezalet ötesi.. şaka gibi bi yenilgi..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder