"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Nefes



Neden bilmiyorum da bu hafta Galatasaray'ın kazanacağını biliyordum. petitinyeri'ndeki tahmin postunda da 2 yazmıştım maça. Duygusal yapmadım tahmini. Eskişehir yine taraftar desteğini arkasına alacaktı. Maç kansere bağlayacaktı, hele bizim bu orta sahayla. Ama hani bir takımın kaybetme lüksü olmaz ya, hani şampiyonluk yolunda son haftalarda kritik maç falan. Diil, çok daha vahimdi durum, Arda'nın da dediği gibi bir onur mücadelesiydi. Kazanacaktı bir şekilde Galatasaray. Bu arada Eskişehir taraftarına da değinmek istiyorum. Çok övünüyorlar kendileriyle ve İstanbul'dan duydukları tezahürat ve besteleri takımlarına uyarlamalarıyla, ama maç 3-1 olduktan sonra televizyondan Ufuk'un bağırmaları, Baros'un hakeme fuck off demesi, hepsi duyuldu. Kimse kalmadı, bandocular dahil. Zaten 3 sene öncesinin 3 büyük takımı destekleyen taraftarı onlar. Geçen sene Koray'ın attığı gol hatırlarındayken dün ne hakemin ne de Ayhan'ın anası bacısı kalmadı. Neyse..

İlker, Ivesa ve Ufuk.. Benzer bir gol yiyince içinde bulunduğum ruh hali geldi aklıma.. Geçelim hemen.

2 gün önce çok saçma bir şekilde, hakem faciasıyla ve yine son dakikada geçen senenin modası konsantrasyon kaybıyla elendiğimiz takımın Süper Kupa'yı almasının hüznü geçmemişti bu maça başlarken. Cuma günü İnter'i eleyen takımda Godin dışındaki tüm oyuncular aynıydı Galatasaray maçlarında da. Eskişehir'de de sahada 6 oyuncu vardı o maçlardan. Biz nerdeyiz şimdi diye soramıyorum bile.



Kaleciye de değinmek istiyorum. Ufuk'un golden önceki kurtarışı teknik olarak gayet başarılıydı ama ben o kurtarışta bile kendisinin bie kilo fazlası olduğunu hissettim. Bildiğim Ufuk'tan daha iyi yükselemedi yerden ve geriye doğru düştü. Yediği gole gelince, o golü Aykut yeseydi çok daha farklı yorumlar yapılırdı bugün etrafta. Ufuk hakkında hiç birini göremedik. Aykut da konsantrasyon ve güven eksikliğinden çok gol yemiştir, şu an da Ufuk'un ilk kaleci olması doğru tercihtir, eyvallah ama Aykut'un, 6 senedir hadi geç kaleye deyince, 1 kilo fazlası da olmamıştır, profesyoneldir.

Aydın'da bir parıltı var. Hadi hayırlısı. Defans öğreniyor, son vuruşu gelişiyor gibi.

Mehmet Helvacı transfer için "İşi aceleye getirmek istemiyoruz." dedi. Tarih :29.08.2010

Misimovic de ülkesinde: "Galatasaray'a tarih yazmaya gidiyorum." demiş, gel abicim gel bi sen.

Hiç yorum yok: