"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

17 Haziran 2011 Cuma

Şakacı



Ligtv spikerinin tatilde epey yanmışsın, nasıl gidiyor tatil? sorusuna Servet'in verdiği esprili cevap:

"Yapacak bişey yok. Şimdi... Türkiye'de yaranmak için, yabancı futbolcu biliyosunuz çok değerli. Bir Nijeryalı, bir Afrika'lı futbolcu gibi olursak bir transfer teklifi alırız da değerimiz belli olur."

Rijkaard'a posta koydun, taraftara posta koydun, yönetime posta koydun, Galatasaray formasının ne demek olduğu umrunda değil. Buna rağmen bu takımda kaptanlık pazubandını bile taktın. Milli takımda banko oynuyosun. Gerçeklik payı olsa da en iyi Türk stoper diye lanse ediliyosun. Daha napsınlar sana? Önüne geçip domalsınlar mı? Demek ki böyle konuşman bireysel değil, zihniyetinle alakalı.

"Yabancılardan verim alamadık. Kart cezası ve sakatlık yaşadılar. Yoksa Türk oyuncular olarak en iyi kadro bizde. Yabancılar skor yapamayınca böyle sıkıntı oluyor."

Bu kadar ırkçı ve karaktersiz bir yorum olamaz. Bu adamın takımda durduğu her an bana zulüm geliyor. Ulan Cana ve Culio'nun yarısı kadar sikleseydiniz belki Avrupa'ya giderdik. Bu laflar bu adamların emeğine küfretmektir, bu adamlara iftira atmaktır, bu adamların hakkını yemektir. Sen bu zihniyetten kurtulmayacaksın Servet. Ben de senden nefret etmeye ve senin bu takımdan siktir olup gittiğin günü düşlemeye devam edeceğim.

1 yorum:

Sinan Yılmaz dedi ki...

Şahane bir yazı hocam, eline sağlık