"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

13 Eylül 2010 Pazartesi

Gurur



Maç günü İzmir'den Zonguldak'a doğru yola çıktık arkadaşımla. Maçı yol ve hava muhalefeti yüzünden evde izleyemeyecektik. Ereğli'de izlemek istedik. Maçı yayımlamaya tenezzül etmeyen ve sayelerinde ilk periyodu izleyemediğimiz umursamaz mekan sahiplerine, canlı müzikle coşan maçtan habersiz Ereğli halkına, maçı küçük bir televizyondan izlediğimiz çay bahçesinde maçı izlemeyip okey oynayan gençlere şaştık, yorum yapamadık.

?!£$ Kevin Durant ?=}!!**+-

Semih'in zamanlama hatasından sonra faul atışını tipledikten sonra Semih'in suratına kahkaha atan Odom'a lanet olsun.

[#$ Şahan'ın gözlükleri""\}]

Ersan'dan daha özgüvenli oynamasını beklerdim.

Dünkü oyunumuzdan ötürü kimse kızmamalı devlere, teknik değerlendirme yapmak veya Semih'in savunmasından, Ersan'ın hücumundan, takımca acele ve zorlama atışlardan vs. bahsetmek de olmaz, ama üzülmemek elde değil. Amerika bizden çok çok iyi olduğu için değil, biz kötü oynadığımız, kendimiz gibi oynadığımız için yenildik. İkinciliğe sevinmedim ben. Doğruları yapıp, kontrolü kaybetmeden Türkiye gibi oynasaydık farklı olurdu. Şu an herkes ikinciliği kutlamakla meşgul, ki haklıdırlar; büyük başarı, tarihimizde ilk, ancak dünya şampiyonu olabilirdik gayet.

Ellerine sağlık dev yüreklilerin.

Hiç yorum yok: