"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

15 Temmuz 2010 Perşembe

Başlangıçlar

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, uzun süredir yorumcu olarak gezdiğim blog aleminde bu blogun sahibi sekobarbital, benim için Serkan Kaptan (futbol takımından), hatta abim Serkan Demir'in yanında artık yazarım. Saygılar, teşekkürler.

Diğer bir başlangıç da Galatasaray'da tabi. Yeni sezon çalkantılarla başladı. Tüzük toplantısındaki problemler, Haldun Abi'nin istifası, Beşiktaş'ın gerçekten kaliteli transferlerinin yanında bizim yurtiçi transferlerin yanında sadece lorik cana'nın gelmesi vs. Bunun gereksiz bir tatminsizlik olduğundan bahsedeceğim (amacım Beşiktaş'ın transferlerini kötülemek değil elbette.).

Galatasaray sezonu açtığından beri insanlar yeni transferlerin ve beklenen adamların etrafında dönedursun, benim dikkatim 2 oyuncuda. Emirhan ve Emre Çolak.

Emirhan için;
Kendisi gibi bir kaleci olarak söyleyebilirim ki, bir takımda 3. kalecinin bile büyük önemi vardır. Şöyle ki, bir takımın as kalecisi sakatlanınca yedek kulübesinde oturacak olan kalecinin verdiği güven gayet önemlidir antrenör için. Ben Kleve maçında kendisinde bu özgüveni gördüm. Pozisyon alması ve tekniği iyi. Boyunun eksikliğini kapatacak bir zıplama yeteneği var ama zamanlamasını geliştirmeli, ki bu da tecrübeyle olacaktır. Bu çok önemli bir gelişme takım için ve eğer sezonu 3 Türk kaleciyle geçirmekse Galatasaray'ın amacı, Türk kaleciliği için. Umarım Nezihi hocada da bu güveni yaratır ve bu kalecilerle yola çıkar ve devam ederiz.

Emre için;
Genç bir oyuncuyu kazanmak deyince dünyada belki en iyi isim olan Rijkaard geçen sene Emre'yi psikolojik olarak çok ağır geçecek durumlarda oynatmadı. Yeteneklerini sergileyerek kendisinin farkında olacağı maçlarda oynattı ve bu sayede kendine olan güvenini arttırdı Emre'nin. Aydın gibi çok önemli bir maçta gol atma ihtimali de olmadı belki ama, bir günde kahraman ve taraftarın sevgilisi haline gelip ve wonderkid zannedilip, iki maç sonra bu yeteneklerini her maçta sergileyecek tecrübe ve zihniyete sahip olmadığı gerçeği anlaşılınca yerden yere vurulma riskini de taşımadı. Bu sene yavaş yavaş sorumluluk vererek (Uefa ön elemesi ve ligin erken iç saha maçları) Emre Çolak'tan gerçekten bir mucize yaratabilir Rijkaard. Tabi son olarak, Emre Belözoğlu olmaması dileğiyle demek ve tahtaya vurmak geliyor içimden, yaptım da valla.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Bir kaleci için 1.80 cm'nin üstü yeterli olmalıdır. Emirhan 1.84 cm. kısa, yada yetersiz değil! Yeni bir şehir efsanesi yaratılmasın kısa boylu diye!

Adsız dedi ki...

İker Casillas'ın boyu 1.82 cm!

sekobarbital dedi ki...

büyük galatasaray sevdalısı uğur'um bloguna hoşgeldin.

sekobarbital dedi ki...

bir kaleci için kesinlikle 1.80 yeterli bit boy değildir. iker casillas kesinlikle istinadır zaten bu sebeple büyük kalecidir. emirhan daha çocuk yaşta olduğu için ince ve kısa demek belki doğru olmaz ama 190 lık kalecilerin yanında eksik boylu tabirini alabilir. 10 cm lik bir sıçrama çok önemli değil diyemezsin adsız kardeş..

sekobarbital dedi ki...

zaten yazar güven verdi diyerek 3-5 cm lik hesabın emirhan üzerinde etkili olamayacağını belirtmiş. Lütfen dikkatli okuyun..

ugur dedi ki...

emirhanın zıplama yüksekliği fiziğine göre gayet iyi. bu yüksekliği arttırdıkça ve zamanlamasını geliştirdikçe 190lık kaleci ile arasındaki önemli bir farkı kapatabilir. yani, boy farkı pozisyona ve tekniğe göre göreceli olsa da evet, 6cm.lik bir fark gayet önemlidir.