"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

13 Temmuz 2010 Salı

GS:4 Kleve:0 .. Sıkılmadan izledim..


Uzun bir süredir kendimce haklı sebeplerden dolayı blog yazılarıma ara vermiştim. Malum nedenlerden bahsederek o zorlu süreci bir daha hatırlamak istemiyorum. Bu süre zarfında kalbiyle yanımda olan herkese teşekkür ederim.

Dünya kupası sonrası ve yeni sezon öncesi ben de aslına bakarsanız tekrar bir başlangıç yapmak istedim. Daha önce de denedim ama dünya kupası dahil kısır bir dönem olarak değerlendirdiğim bu süreçte elim bir türlü klavyeye gitmedi. Sağolsun diğer blogger arkadaşlar dur durak bilmeden yazılarına devam ettiler de bizler de bu dönemde futbol adına ıssız kalmadık. Onlara da teşekkürler gerçekten onları takip etmek bilinmeyenleri bilinene dönüştürmek kendi adıma büyük bir zevkti.


Yeni sezonun ilk hazırlık maçında Galatasaray Almanya Düseldorf Bölgesinin Hollanda sınırında konuçlanmış Batı Yöresel lig takımlarından Kleve ile karşılaştı.
Takımımız Emirhan Ergün, Sabri Sarıoğlu , Gökhan Zan, Hakan Balta, Çetin Güngör, Musa Çağıran, Mustafa Sarp, Arda Turan, Barış Özbek, Milan Baros, Aydın Yılmazonbiri ile sahaya çıktı. Yeni transferlerden sadece Musa Çağıran'ın ilk 11'de olmasını işin doğrusu ben anlayamadım. Yenilere eskileri kesebilmeniz için çok çalışmanız mı lazım denilmek istenmiş, yoksa antrenman performansları en iyi olanlar mı sahaya çıktı bilemiyorum ama kaleci Emirhan'ı çok beğendiğimi belirtmek isterim. İlk yarının ilk çeyreğinde konsantrasyon ve yeteneğinin üst düzeye olduğunu kritik bir kurtarış ve ardından seken topa kritik bir kurtarış daha yaparak bizlere gösterdi. İlk yarı 4 net pozisyon kurtardı.


Defans blogunda Hakan Balta'nın bu sene de, Barcelona anlayışı çerçevesinde stoper ayağı top yapan defans elemanı olmalı bab'ında orta defans ikilisinden biri olacak. Fakat ayağı iyi olmak risk alan adam olmalıyım sanılmamalı. Yoksa Emre Güngör ve daha öncesinde Frank de Boer'ın Galatasaray'dan erken ayrılmasına sebep olan bu tarz Hakan'ın da başını yakabilir. Çünkü sol bekte Çağlar'ı kesebileceğini düşünmüyorum. Bu arada Çağlar'ın hafif bir sakatlığı olması sebebi ile bu maçta oynatılmadı diye belirtelim.

Gökhan Zan bildiğiniz Gökhan Zan. Gelişigüzel uzun toplar, saçmasapan şişirmeler. Neill gelince o da yönetime gitmek istiyorum der gibime geliyor.

Genç Çetin diye bahsediyor maçın başından beri spiker ama 20 yaş çok da genç sayılmaz. Çünkü ümit milli için bile 1 senedi kalmış bir adamın çok ta genç olduğundan bahsedemeyiz. Ismael Sosa'nın 23 yaşında Antep'e tranfer oluşu ülkesinde Avrupa'ya geç kalınmış bir tarnsfer olarak değerlendirildiğine göre 20 yaş vizyonun sağlaması için çok da erken sayılmaz. Her atakta çetin sol tarafta geçildi, sayesinde ikinci sınıf bile olamayacak bir takım karşısında tehlikeler yaşandı. A2' ye ya da 2.lig takımlarından birine kiralanır diye düşünüyorum.

Aydın, Barış, Mustafa Sarp özverili ama yaratıcılıktan uzak oynadılar. Daha ilk maç olduğu düşünülürse formanın peşini bırakmayacaklar gibi gözüküyor. Cana'nın banko oynayacağını kesin kabul edersek orta ikili de Cana'nın partneri gitmezsa Elano olacak gibi duruyor. Elano'nun sağ kanattta değerlendirleceğini düşünmüyorum. 60.dakikada yorulanın yerine girecek dinanizme sahip oyuncular olarak bu isimleri değerlendirmek yanlış olmaz.

Arda 33 yaşında emekli kaptan mentalitesi ile oynuyor. İyi top saklıyor, pozisyon icabı 1-2 adam geçiyor ve klasik bir şekilde bombesi fazla yavaşça arka direğe orta yapıyor. Biz ise ondan daha fazla ısırmasını ve takımını ateşlemsini istiyoruz. Bu şevksiz oyununda bile 3-4 asist yapabilen bir oyuncu bahsedilen şekilde oynarsa neler yapar kim bilir. Neler yapabildiğini zaten biliyoruz. Bu şekilde davranmasını gidiyor diye yorumlamak istemiyorum çünkü bütün galatasaraylılar gibi onu ben de çok seviyorum.

Kadro da en yeri garanti olan kişi sanırım Sabri ve Baros ama buna güvenerek işi boşlamıyorlar. Aksine ilk maçta bile çok gayretli buldum kendilerini. Baros zaten çok pozisyona girip çok kaçırma ritüelini devam ettirip en azından golünü attı.
İlk yarının değerlendirmesi bu yönde idi. Bakalım ikinci yarı oyuna kimler girecek. Özellikle Serdar Özkan ve Mehmet Battal'ı heyecanla bekliyorum.

Galatasaray 2.yarıya Emirhan Ergün, Ali Turan, Ahmet Kesim, Serkan Kurtuluş, Servet Çetin, Emre Çolak, Caner Öztel, Lorik Cana (Dk.75 Cumhur Yılmaztürk), Ayhan Akman, Serdar Özkan, Mehmet Batdal ile başladı. Emirhan'ın değiştirilmemiş olması bana 3.kaleci pozisyonu için ciddi anlamda deneniyor manasını çıkarttırdı.

Lorik Cana'nın oynamasını beklemiyordum. Zaten 20 dakika sahada kaldı ve ilk maçtan agresif bir oyun tarzı benimsemesini beklememiz hata olurdu. Genç Caner bir gol attı fakat bunun dışında adeta kendini sol çizgide unutturmaya adamış bir görüntü çizdi. Defans blogu çok ciddi tehlike yaşamadığı için Ali Turan'ın Sabri'ye ne oranda alternatif olacağını belki de gelecek hafta Fenerbahçe maçında gösterecek. Serdar'ı kaçırıp Mehmet Battal vuruşu ile gol olan pozisyon yeni transferler adına olumlu bir gelişme idi.

Mehmet Battal'a bir paragraf açmak doğru olur diye düşünüyorum. Eski hocası Özcan Kızıltan "Hakan Şükür değil İbrahimoviç tarzında" derken yanılmamış. Ayak bileklerine çok hakim. Kendini erken kanıtlama düşüncesi saçma gol vuruşlarına itse de , duvar oluşu hava hakimiyeti Mehmet'i ilk 11 için alternatiften öteye taşıyacaktır.

Sonuç farklı bir galibiyet ama kimsenin umrunda değil ama Galatasaray adına korkum yine erken form tutulup çabuk raydan çıkılması.. Yeni transferlerin varlığı, kendini gösterme şansı oldukça hem eskilerin hem de yenilerin raydan çıkmayı düşüneceklerini de sanmıyorum ayrı mesele..

Hiç yorum yok: