Eduardo Galeano'nun "Gölgede ve Güneşte Futbol" ile Halit Kıvanç'ın "Kupaların Kupası Dünya Kupası 1930'dan 2002'ye" kitaplarını okudum. Kıvanç'ın kitabı ansiklopedi olarak kitaplığımda yerini çoktan aldı. Kaleme aldıkları hikayeler, olaylar saha dışından çok genellikle saha içindeki estanteneler üzerine kurgulu.17 lik Pele, keş Socrates, çarpık bacaklı Garrincha, Tanrı'nın eli Maradona vb. İki kitapta da Meksika dalgasından bahsedilmiştir ve bir rivayete göre sıkılan seyirciler tarafından o anda spontane bulunduğu söylenir o ayrı ya da Kolombiya'nın 1983 te ekonomik darboğaz sebebi ile turnuvayı 2.kez Meksika'nın düzenlemesinden her ikisi de bahsetmiştir. Vuvuzela'nın hikayesi daha farklı. Aslında ne imkansızlık ne de spontane bi durum kendisi. Eski afrika kabilelerinin kızılderililerin dumanla haberleşmesi misali haberleşme aracıdır. Konfederasyon kupasına kadar adını bile bilmediğimiz bu çalgımtırak ne kadar arı saldırısını andırsa da kupa tarihinin en az gol atılan turnuvalarından birinin asıl yıldızıdır. Ömrüm boyunca unutmayacağım şeylerden biridir futbol adına. Ha güzeldi diyemiyorum çok kötüydü hatta çıkardığı ses ama Ayşen Gruda misali çok güzellerin yanında çirkinlerde akılda kalabiliyor. Değil mi?Ne İniesta'nın 116'daki golü, ne Almanya'nın İngiltere ve Arjantin'i 4 lemesi, Ne de genç Müller'in gol kralı olması. Bunlar ülkerleri ya da kendi adlarına övünülesi durumlar. Bir manada futbolun yoksunluğunun öne çıkarttıkları. Bu turnuvanın kimseyi tatmin etmediği aşikar iken.
Turnuva adına yıllar sonra bile bende kalacaklar:
1- Vuvuzela2- Ahtapot Paul
3- Suarez'in eli Gayan'ın penaltı kaçırışı4- Forlan'ın füzeleri
5- Hollanda'nın anti Total futbol denemesi
Bu yazıyı yazarken veri taraması yaptığımda Çarşı grubunun Vuvuzela ile tribünlerde boy göstereceğini gördüm. Gerçi Türkiye'de çıkan her spor haberinin sahip olduğu %80 yalan ibaresi bu haber için de geçerli oldu ki, nitekim Çarşı bu haberi yalanladı. Bir blogger arkadaşım sağolsun bu konuda beni uyardı, çünkü ben bu gelişmeyi ne yazık ki kaçırmışım. Beşiktaşlı arkadaşlar alınmasın ama bu gerçek olsaydı 90 dakika boyunca "Kartal gol-gol-gol" diye bağıran Çarşı televizyonun sesini nasıl kısmama sebep oluyorsa korkarım bu vuvuzelanın popülarite ve hepimizde bıraktğı etkiye rağmen Beşiktaş'ı İnönü stadında izlemememe neden olurdu. Belki biraz fazla fransızım bu konuda, tezahürat yerine maç izlemeyi tercih edenlerdenim. Beşiktaşlı futbolcularında bu konuda rahatsız olduklarını düşünüyorum işin doğrusu. İşin tadı kaçıyor bu konuda, herşeyi tadında bırakmak lazım diye boşuna dememiş atalarımız.
2 yorum:
vuvuzela haberi yalan. tekzip yayınladı çarşı, ama kaçırdın sanırım.
çarşı dan böyle bi hareket beklenebileceği için açıkcası bu haberin doğru spor haberi kategorisinde değerlendirmişim. :)) (%20lik dilim) işin doğrusu kaçırmışım.. yazıya ufak bi upgrade yaptım.. anlatmak istediğim özde bi değişiklik yok aslında.. teşekkürler..
Yorum Gönder