"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

18 Nisan 2011 Pazartesi

Diriliş



- Son maçlarda sadece Neill ve Gökhan'da gördüğüm inatçılık ve hırs bugün tüm takımdaydı. Yanlış bir taç veya korner kararı için hakeme atar yapacak bir takım olmak zordur şu zamanda, ama olmuşlar sanki.

- Hiç bir şeyin telafisi veya durumu toparlama olamaz elbette veya başlıktaki gibi diriliş de sayılmaz ama, inanç ve kendine güven bakımından bir adımdır bu.

- Hep arkasında olabilmeliydik 10'un.

- Bu parçalı kime girsin?

- Stancu'da iş var beyler.

- Cana yapma bunu, toplama öyle o saçları. Hatta kestir Marsilya zamanı gibi.

- Arda'nın kornerden direkt kafayla attığı gol sayısı az değil, ısrarla marke edilmiyor. Boy kısa ama kafa kocaman.

- Kahe'nin alt dudağı alnına değer zorlasa.

- Yiğit İncedemir karakter ve oyunculuk olarak bence çok iyidir ama Stancu'ya yaptığı suikast girişimini kınıyorum.

- Mehmet Güven.. pehh

- Mustafa Sarp'ı da sağ açıkta izledim ya, artık her şey olabilir.

- Kimi Metin gibi sever gönülden, kimi Alpaslan gibi koşar peşinden...İnadına peşindeyiz.
eyvallah

Hiç yorum yok: