"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

6 Mart 2011 Pazar

Papazlar kaybetti. Yeni bir Başlangıç.


Goal.com iletişim sponsorluğunda doludizgin devam eden Pazarligi'nde ilk 4 haftanın lideri takımımız, 1.lig e çıkma play-off mücadelesinde 6-1 yendiği rakibi Bahadır FC'e 7-4 mağlup olarak ilk yenilgisini aldı. 8 maçlık galibiyet serimiz bu maçta bozuldu. Her mağlubiyetten ders çıkarmak asli görevimiz olsa da, futbol topundan bihaber hakem arkadaşın her iki taraf için de maçı katletmesiyle rahat alınacak bir galibiyetin önüne geçilmiş oldu.

Hakem konusunda organizasyonun yapabileceği birşey olduğunu düşünmüyorum, zira bu tarz turnuvalar hakemlik hiyerarşisi içerisinde en alt basamakta olduğu için gelen arkadaşların da çok kalburüstü olmasını beklemek hayalcilik olur.

Sadece komitenin dediği gibi amaç oyuncuyu sahada tutmak olmalı; kötü niyet yoksa, bütün bi hafta maçın hayalini kuran bir oyuncunun maçın henüz ilk yarısında yaptığı toplam 2 faule 2 sarı kartla ihraç vermek bir takımın ritmini bozmak, hırsını arttırmak için çok önemli bi husus sanırım.

Maça her zamanki gibi kontrollü başlayan Papazlar Mevlüt'ün sert ortasına vurduğum kafa golüyle öne geçip, sağdan ortama dokunan Yavuz'un golüyle farkı ikiye çıkardı. Maç tamamen kontrolümüzde giderken, rakip ancak uzaktan şutlarla kalemize gelmeye çalışırken kırmızı kartın gelmesi (-ki kesinkilke fauldi pozisyon, ama pazarliginde 15.dk da kırmızı görmek için yeterli bi sebep değil) gardımızı düşürdü. 2-0 iken 2 topun direkten dönmesi ise adımıza şanssızlıktı.

Yine 2-2 den sonra 3-2 öne geçmemiz güvenimizi yerine getirmesine rağmen, rakibin akıllı oyunu maçı kaybetmemize sebep oldu.

Bu mağlubiyetin takım rotasyonunu işleteceğini düşünerek, kenarda bekleyen ve oynamaya hazır oyuncularımız açısından bu durumu şans olarak değerlendiriyorum.

Atıf-Serkan-Mevlüt ofans organizasonu bu maç dahil işledi ve bozulmaması gerektiğini düşünüyorum. :))) Bir mesaj olabilir mi acaba Bora Kaptan??

Önümüzde geçen sene final oynadığımız Atletico Fanilo maçı için de bir-iki kelam etmek istiyorum. Bu maçta bizi hakemin White Devils maçındaki kadar koruyacağını düşünmüyorum. Çünkü White Devils lı oyuncular her yapılan faul sonrası hakemi etki altına aldılar ve faul bile olmayan bir pozisyon sonrası rakibe kırmızı gösterttiler. Rakibin faul ya da olmayan her şarında hakem düdüğünü çaldı. Ben kendi adıma şunu söyelebirim ki, kasti olarak yediğim ilk tekmede maçı bırakacağım. Fianl maçında yediğim tekmelerin sekelleri bacaklarımın fotoğrafında saklı. Belki bu maç öncesi olacakları önceden tahmin etme yetisi mutlaka olan komitenin hakem arkadaşı uyarmasını bekliyorum.

Yırtıcı Çağtır'dan 23 numaralı Selçuk adlı arkadaşın her maç 3 kırmızı kart göreceği ama 4 maçta sadece 2 sarı gördüğü turnuvada Kırmızı sonrası verilecek cezanın düşünülerek verilmesini istiyorum.

Bu ana kadar şahsım adına atıığım veya attırdığım gollerden ziyade topa hırsım, mücadelem, takım ruhum; takımım adına futbolu bilerek oynama, son maç hariç efendiliğini hiçbir zaman bozmama ve takım ruhumuzun turnuvaya renk kattığını düşünüyor, , dün maç sonrası komiteden rakadaşlarla yaptığımız diyalog sonrası dileklerimizin komite tarafından dikkate alınacağını düşünüyorum.

Futbol bu. Yenmek te var, yenilmekte. Hakem hataları ile maç kaybetmek te bir renktir. Rengi koyu da olsa. Kişisel amacım White Devils maçına 6 da 6 yaparak çıkmaktı, olmadı. Ama yine de bu maçta turnuvaya büyük bir süpriz yaşatmak istiyoruz. Diğer takımlar gibi bu maça az farklı kaybetmek yerine , kazanmak için çıkacağız.

Herkese selamlar.

Hiç yorum yok: