"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

30 Ocak 2010 Cumartesi

Kırdık Kalbini


Yuhlanmasını tabi ki destekemiyorum, Inzaghi'nin Terim'i kovulmasına sebep olan bilerek kaçırdığı penaltıdan bile daha kötü bir vuruş olduğu açık ama bilerek kaçırdığına kesinlikle inanmıyorum. Galatasaraylı futbolcuların Nonda'ya katkısı olur umudu ile onun atmasını istemiş olacaklar. Ama plan tersine işledi. Nonda kaçırdı ve sonu geldi. Koşarak oynamaya çalışan bir takım için artık geriye takılmış bir vites gibi idi. Pres yapmıyor ve aldığı bir çok topu eziyor, gol koşuları yapamz olmuştu. Miadı dolmuştu işin aslı. Kewell'a saygımız ona nedne yoktu. Onun atlattığı sakatlığı atlatan bir Okan Buruk, bir Larsson dışında kaç isim sayabiliriz. Haldun Üstünel Kewell'a saygıdan bahsederken Nonda'nın kalbini kırmış oldu slında. Kendisi takımda Kewell'dan daha eski belki de daha iyi istatistiklere sahipti. Gitmeliydi tamam ama böyle değil omuzlarda yollamalıydık onu da..O da saygıyı hakediyordu. Ama kimin umrunda. Gelenin gidenin çocuğu yaşında olduğu gerçeği hepimizin göznü boyamışken. Hepimiz adına güle güle Ana-Conda.

** Bu arada DESPORTİVO da Nonda ile kucaklaşarak veda edildiğini gördüm bir bakıma niyetim ve dileğim gerçekleşmiş çok ama çok mutlu oldum**

28 Ocak 2010 Perşembe

Birazcik Basketbol RM:77 EP:70


Nba'ye olan ilgim sadece Play-off lar ile kisitli. Isin ucu Play-off a cikacaksa 82 mac debelenmenin anlami ne anlamadigim bi konu basketbol konusunda. Düsünün futbolda bu tarz bi sistemin oldugunu. Lig 12. si ile 1. eslesiyor ve 7 mac üzerinden oynuyorlar. Inanilmaz sürprizler cikabilir gibime geliyor ama funbol endüstris de seyircisi de bu sürprizleri kaldiramaz kanimca. Neyse bu aksam Efes Pilsen 15 kisilik kadrosunun sadece ilk besini 30 dakika sahada tutarak Real Madrid gibi devamli degiserek oynayan ve bu sayede dinc kalabilen bi takimi yenmeye calisti. Tabi ki olmadi.Rakocevic i aldiniz olmadi 2 dk oynattiniz, sutör Nachbar'i aldiniz küstürdünüz Avrupa'da oynasin diye Santiago' yu aldiniz oyuna sokmuyorsunuz. Popovi ise tam bi felaket. Bu adami oynaticam derken Kerem ile Ender'e yazik etme Koc. Son dakikasina basabas girilen bi macta tabi ki beklenen oldu ve Efes Pilsen 77-70 sahadan yenik ayrildi. Biraz Charles Smith vardi O kadar.

27 Ocak 2010 Çarşamba

Tevez'e kapak Rooney'den

Ben öyle mac bitmeden ve de ikinci mac oynanmadan konusan adamlari sevmedim sevemem. Sporx aklima geldi de KanalA yi acip macin son 10 dakikasini izledim, yoksa sittin sene aklima gelmez bu B den önceki kanal. Birileri cikar 90+2 de kapagi takiverir. 1 milyar dolar servetli City'den se 900 milyon euro borcu olan United'i tutarim kapitalizme karsi dirayetimi göstermek icin. (ne alaka simdi :) ) Bu da benim bahanem iste. Neyse ManU 3-1 lik skorla Citylileri Mancini'nin kollarina aglamaya yolladi. Kupada da Finale cikti.

Dos Santos'lu Galatasaray


Hosgeldin Giovanni Dos Santos Ramirez demek istiyorum ve ilk defa bir transfere kana kana sevinemiyorum cünkü güle güle Kewell demekten cok ama cok korkuyorum.

Biri 22 digeri 21 yasinda. Ikisi de kalburüstü takimlardan Galatasaray'a Dünya Kupasinda mücadele edebilme umudu ile geldiler. Formda kalmak ve milli takim hocalarina "Beni unutma" demek icin. Belki alacaklari ücret ne Barca'daki kadar yüksek ne de City'deki kadar cezbedici. Jo'nun sezon sonu gidecegini ama Dos Santos'un bonservisinin alinacagini düsünüyorum. Bu isimlerin oynamak icin Galatasaray'i secmelerinin tek sebebi ne Adnan Polat ne de Haldun Üstünel'dir. Sebep hepimizin bildigi gibi Rijkaard markasidir. Ayni Guiza'nin Aragones icin gelmesi gibi. Üstünel'in Rijkaard adini pazarlamasi tabi ki takdir edilebilir.

Simdi cevaplanmasi gereken sorular var:

1- Kim gidecek? Bu sorunun cevabi lütfen Leo Franco olsun ve kale derhal Ufuk Ceylan'a teslim edildin.
2- Leo kalacaksa giden isim Nonda olmali. Hem cok agirlasti ve hevesini kaybetti. Özgürcan ve Cafercan geri cagrilmali.
3- Kewell'in gönderilmesi en cok Giovanni'ye zarar verir. Cünkü her hatasinda acimasizca elestirilecek ve Kewell ismi altinda ezilmeye calisilacak. Kendisinden Kewell performansi beklenecek her daim. Yasinin henüz 20 olmasi akillarda hic yer etemeyecek.
4- Ama cevap belli galiba Kewell gidecek

Hosgeldin Giovanni Dos Santos Ramirez demek istiyorum ve ilk defa bir transfere kana kana sevinemiyorum cünkü güle güle Kewell demekten cok ama cok korkuyorum.

26 Ocak 2010 Salı

Cafercan


Blogumda cok defalar yazdim Cafercan'i. Bir kez daha yazicam. Bu cocuk ya cok buyuk bi küfür etti ya da Batuhan'dan daha beter seyler yapti ki geri dönüsü mümkün gözükmüyor. Yazimi yazmak icin Besiktas Konya Seker Spor macinin bitmesini beklemeyecegim.

Dakika 45 skor 3-2. Cafercan 1 gol bir de asist yapti. Topu Besiktasin gelecek vadeden oyunculari ayagindan alamiyorlar. Hala sol ayagi raket gibi.

Büyük baskan Adnan Polat. Madem sol acik problemimiz var Cafercan'i, sol bek problemimiz var Ferhat Öztorun'u geri getir.

Cünkü onlar MADE IN GALATASARAY.

Sag Bek Geremi


Kamerun Geremi'nin hatasi ile turu Misir'a verdi. Genclerbirligi sonrasi aslinda Dunya piyasasina psödöstar(cakma yildiz) olarak cikma sebebi tamamen Toschak'tir herkesin bildigi gibi. Baslarda yirtici bir önlibero olarak firina verilmisti ama daha sonra her yirtici önlibero gibi kendini sag bekte buldu. Kaderi ESSIEN gibi olamadi. Bu bölgede basarili degil ne yazik ki. Linderoth ve Mehmet Topal bile sag bekte kendisinden daha iyiler. Ankaragucu reklam yapmak icin yapiyor bu transferleri amma kadro siskinligi canlarini cok sikicak ben söliyim. Su an kadro 44 kisi. Rothen de gelirse olacak 45. Ismi kalitesinden daha büyük bu isimlerin yanina ayaklari yere saglam basan Turk oyuncular koyamadan basariya ulasmak zor. Zaten potadasisiniz bi bakmisiniz dusersiniz evelallah. Mutlu ettiginiz bence sadece Ligtv yönetimi ve birkac taraftardir.

Kayitsiz kalamazdim


Öncelikle özür dilerim. Klavyem Almanca. "I ve Türkcede  g,c ve s den sonra gelen  harfler" yok. 

Uzun zaman oldu yazmayali. Kendimce hakli sebeplerim vardi. Yazamadim iste, napayim. Ama son gelismelere kayitsiz kalamazdim. Gönül verdigim takimimin son yillarda aliskanlik haline getirdigi vefasizliklara kayitsiz kalamazdim. Caner'in, Elano'nun formuna ve Neill ile Jo transeferine deginmeyebilirim (Yeterince deginildi) ama yazimin konusuna kayitsiz kalamazdim.

Hagi sonrasi donemde mutlu edilemeyen  bir topluluk Galatasaray taraftari. Felipe'leri, Ilic'leri ve Christian'lari yildiz diye onumuze koyanlar Baros ve Kewell ayarinda transferler yaptiklarinda ancak bizleri mutlu edebildiler. Liverpool gibi bir takimda saygi duyulmus bu isimlere gerekirse transfer yapmama adina bizler de saygi duymaliyiz. Bu isimleri bir cirpida silemezsiniz. 

Jo ve Dos Santos gibi 20 li yaslarinin basinda olan Uluslararasi piyasasi olan isimlerin Galatasaray'a gelmesini tabi ki isterim. Ama kiralik olarak degil. Galatasaray'in ihtiyaci oldugu kadar bu isimlerin de Galatasaray'a ihtiyaci var. Buna da tamam. Giovanni gelecek diye sözlesmesini bahane ederek Kewell'i yollamak istemegi etik kaliplar icerisinde degerlendiremeyiz. Gerci Avusturalya'da tedavi olan bi adam nail gelir de Floryayi basar bilemem ama bizim basin bastirir katrdesim. Ama gelecekte bu olayin yasanabilme ihtimaline yaziyorum bunlari.

Olaya su acidan bakalim. Kewell iyilesti diyelim. Bakalim Caner'i kesebilecek mi? Bence hayir bu sorunun cevabi. Caner bonservisi alinacak degerde cabaliyor.  Madem kesemez nicin sol aciga adam ariyoruz. Almasak ta olur alsak ta. O zaman almayalim. Nonda 2 sene once o sözlesmeye imza attiginda bitmek bilmez bi kis uykusuna yatti. Alacaksaniz forvet alin. Attigi gollere bakarsaniz attiranin daha fazla emegi olan goller. 

Kewell gitmesin. Biz onu cok sevdik. Bizi kötü hatirlamasin. Bari gönderilmesin. Nonda gitsin gidecekse, cagirin Özgürcan'i geriye. Nonda'dan daha iyi performans sergiler ben kefilim. Nonda forvetimiz yok bu yüzden gidemez derseniz gidecek ilk isim Leo Franco'dur. Arkaya baktiginizda Aykut ve özellikle Ufuk varken.

Ariflere, Ergünlere, Kaptan Bülente ve nicelerine vefasizlik yapanlar aynisini KEWELL'A yapmayin. Baslarim profesyonelliginize. 

3 Ocak 2010 Pazar

Geremi döndü


Önce Vassel geldi şimdi Geremi. Ankaragücü büyük transferlerle büyük olunacağını düşünüyor olsa gerek. Çok iyi yabancıların (acaba hala öyleler mi?) vasat ve altı Türk oyuncuların arasında takımı şaha kaldıracak potansiyellerini sergileyebilme şansları var mı ki? Darüşafaka basketbol takımından örnek verelim. 2 tane Nba patentli oyuncuları var ama ilk galibiyetlerini yeni alabildiler. Ligin kalitesini ve izlenebilirliliğini artıracağı kesin bu transferin ki Geremi'nin her sene 3 büyüklere geleceği konuşuluyordu. Real Madrid ve Chealse de oynamış, Middlesborough'da iyi performans sergilemiş ve Newcastle'da ciddi dakikalar almış bir isim. Ben olsam önliberoda oynatırım. Dayanakılılığı ve devamlılığı olan ve gerektiğinde uzaktan sert ve isabetli şutlar çıkartabilen bi isim Geremi. Sağ bekte değerlendirilecek olursa takım için ha bir fazla ha bir eksik dedirtmez gibime geliyor. Bindirmelerini muz ortalarla süsleyecek potansiyeli yok çünkü. Türk futbolu adına hayırlı olsun.

Murat Kaya - Wilkinsson - Rancik

Bu takımın Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yendiğini hatırlayalım. Fner maçı hükmen gitti ama potansiyelimizi gösteren de bi sonucu varf sonuçta.

1 ay kadar önce kaybedilen bir maç sonrası Murat ile Jasaitis'i Taksim'de barda eğlenirken görüşümle alakalı eleştirel bir post yazmıştım. Hidayet de Nba'de yenildikleri bir maç sonrası takım arkadaşlarının uçakta poker oynamasına çok şaşırdığını belirten bir demeç vermişti. Tamam onların ki profesyonellik tamam da, bizimkilerin durumunun biraz umursamamazlık olduğu da açık bence. Orda ki mağlubiyetleri telafi etme şansı çok yüksek ama Galatasaray göz göre göre küme düşecek konumda. Neyse o eleştirdiğim arkadaşları bugün takdir etmek te nasip oldu.

Özellikle Murat Kaya dün o da atılır mı denilen o kadar çok sayı attı ki, olağanüstü sayı atma ortalamasını arttırdığı vakit Milli Takımın kapıları kendisine açılacaktır. Özellikle Kolej günlerindeki sayı ortalaması ve yüzdesini tutturması şart. Oyun kurdu, asist yaptı, savunma yaptı ve düşünerek oynadı. Hep böyle devam et.

Rancik ve Wilkinsson'u gelecek sene takımda tutmak çok zor olacakl galiba. Şu hile olayı olmasu muhteşem iddialı bir takımdan söz etmek yerinde olacak ama olan oldu. Washington, Jasaitis, Rancik, Wilkinsson, Faith Solak ve Murat Kaya her takımın hayır diyemeyeceği oyuncular. Dün Beşiktaş karşısında çok ciddi ve disiplinli oynadılar.

Bu arada hükmen yenik sayıldığımız maçların yanilgi puanları neden verilmedi anlamış değilim. Her yenilgiye 1 puan verilmiyor mu kardeşim nden vermediniz.
Neyse maçın analizini verelim postu noktalayalım.



Emre Güngör & Serkan Çalık


Öncelikle Emre Güngör'ün kalmasına çok sevindim. Ankaragücü günlerinde taş gibi olan bu adamın nasıl müzmn sakat haline geldiğini sanırım herkes gibi ben de anlayabilmiş değilim. Song'u yedek bırakışı hatta takımdan yollayışı, Bouzid'in forma yüzü görememesinin tek sebebi Emre Güngör'ün hırsı, çalışma azmi ve forma aşkıdır. 1984 doğumlu olduğunu göz önüne alırsak biraz daha beklemenin faydası var. Arsene Wenger'e de kayılıyorum şu milli takımda sakatlanmalar konusunda. Emre de Avrupa şampiyonası sonrasında iflah olmadı. 1,5 senede ben en az 5 kez 10.dakikayı göremeden oyun dışı kaldığını hatırlıyorum. Ne geçmez sakatlıkmış kardeşim. Haydi Emre Galatasaray ve özellikle Milli takımın sana ihtiyacı var. Ama lütfen Serkan Çalık'ten uzak dur. Baış ve Serkan ile kankaymışsın ama bu sakatlık illeti bulaşıcı doktor olarak söliyim.

Yılın ilk postu


Yeni yıl kutlama ritüelimizi yaptıktan sonra ilk postu çok uzatmadan aklımdakileri yazmaya geçicem. Bütün blogger arkadaşların yeni yılını kutluyorum. Özellikle Göztepemiz, Galatasaray ve Torbalıspor'a başarıya giden yolda tökezlememeleri için bol şans diliyorum.