"Futbolun 22 adamın topun peşinden koşması olduğunu düşünmenin, kemanın telden ve yaydan, Hamlet'in kağıt ve mürekkepten ibaret olduğunu söylemekten bir farkı yoktur." J. B. Priestley, The Good Companions, 1928

29 Aralık 2009 Salı

Yavaşşş

Bir Efsane de Benden Kabba Samura


Kabba Samura. Flying Dutchman CM efsanelrinden bahsediyordu. Düşük bütçeli iki takım seçenler için (Fulham, Villareal, Bordeaux gibi çok ta düşük değil) Danimarkalı Borgvart ile İsveçe göç etmiş Sierra Leone lu Samura takımlarının süper starları olup her zaman Real Madrid ayarında takımlara transfer olmuşlardı.

Ben de kendi efsanelerimi merak ettim ve tipleri nasıl, kariyerleri ne olmuş falan filan. Mustafa Denizli'nin bi ara ciddi ciddi CM'den oyuncu aradığına inandığım için daha bi sevmiş benimsemiştim oyunu.

Neyse bizim Samura da gençlik günlerinde CM cilerin dikkati çekecek performanslara imza atmış. Mighty Blackpool da 20 maçta 12, IFK Olme'de 32 maçta 34, Göteborg B de ise 41 maçta 56 gol. Sonra 7 gol Göteborg'ta. Ama biraz dolanmış Göteborg günlerinden sonra. Girit'e gitmiş, Danimarka'ya ve en son Finlandiya'ya. Takımların adını duymuşluğum var ama yazmaya gerek yok bence.

Yani kariyeri olmayan bi adam olmuş. Gittiği her takımda 3-5 gol atmış. Tipi Amokachi'ye benziyor ama kariyeri ne yazık ki değil.

Bir kesit Owen




Hep geriye giderken en tepede kalabilmek, sıradanlaşırken bile kendini kabul ettirebilmek nasıl başarılır? Bunu bilen Owen'dan başkası olmaz sanırım. Anelka için bunları söylememiz mümkün değil , çünükü şu anki Anelka 3 seneki öncekinden daha iyi. Owen ise bugün dününden bile kötü. Bakalım bir sonraki durağı üst düzey bir takım olabilecek mi yoksa Tuncayla takım arkadaşı olabilir mi dersiniz?

27 Aralık 2009 Pazar

Göz-Göz KSK derbisine nerseyse 1 yıl kaldı..

Bu inanmanın taraftarla bütünleşmenin zaferidir. Son iki haftaya girdiğimizde 3 gol atamamış bi takımdan bahsediyoruz. Kendi sahasında birçok maç kaybetmiş bi takımdan.Şadi Çolak gibi çorak adamlardan kurtulup çürük elmaları temizleyen takımımız Tepecik deplasmanında zor da olsa galip gelerek Yükselme Grubuna çıktı. Anadoludan Futbol blogunun da bahsettiği gibi süper ligden sağlam transferler yapılacakmış. Ah Biggins Red blogu yaşasaydı da bu güzel günü birlikte kutlasaydık Şimdi sayaç sıfırlandı. Herkes sıfır puanda. Bank Asya Birinci lige çıkmak için öle ya da böyle elinden geleni yapacaktır Göz-Göz. İster parasıyla ister teriyle. Ama mutlaka her sene bir üst lige çıkılacak ve 2 sene sonra Süper Ligde kalıcı olunacaktır.

Aslolan Türkiye'nin derbisine nerdeyse 1 yıl kalınması. Bekle Kaf Kaf olmazsa olmazın geliyor. Bu arada delikanlı gibi çıkıp Turgutlu'yu mat eden Akhisarsporlu futblcuların alınlarından öpüyorum . Ben olsam maçı salardım. Yükselme grubuna güçlenerek gelecek Göztepe'dense mali imkanları belli Turgutlu'yu isterdim.

HAKEMLER : Zafer Koçbay, Mustafa Köseoğlu, Barış Baydemir
TEPECİKSPOR : Fadıl,Türker,Selim,Gür Ege,Ferhat,Remzi,Adem,Eser,Yasin,Soner,Sadettin
YEDEKLER : Ramazan, Bahadır, Eser, İbrahim, A.Serkan (Alişan), Cihan, Sercan
GÖZTEPE : Tamer,Tayfun,Evren,Burak,Bulut,Ferhat,M.Akif,Serkan,Ali Mumcu,Recep,Mert
YEDEKLER : Sinan, Eray, İbrahim, Emrah, Tuğrul, Hasan, Tahir


Grubumuzdaki diğer karşılaşmalar
Turgutlu-Akhisar: 0-2 (Maç sona erdi)
Alanyaspor-Sarıyer: 2-0 (Maç sona erdi)
Fethiye-K.Şeker: 0-4 (Maç sona erdi)
Denizli Bld-Eyüp:1-2 (Maç sona erdi)

Türkiye'ye Gelmez denip te Gelenler


Son 10 yıl için yapılan bu liste de ilgi çekici olabilir bence: Benim listem şöyle. Biraz atak ağırlıklı oldu ama yapacak bişey yok. Çok üst düzey defansif oyuncuların geldiğini düşünemeyiz. Özellike kalede koyacak bi isim bulamadım.

1- Heinen (3 büyükler için aday bi kaelci idi bence ben Denizli ye gelmez diyordum)
2- Frank de Boer (Tam bir hayal krıklığı idi)
3- Roberto Carlos (Şampiyonluk yaşayamadan gitti)
4- Fernando Meira (Allah korudu)
5- Darius Vassel (Şu anda West Ham da oynasaydı, neden diye sormazdık?)
6- Ortega (Onu da St.Yıldırımdan Allah korudu)
7- Anelka (Keşke gitmeseydi, doyamadık)
8- Kewell (Ben olsam gelmezdim, Roma-Tottenham varken.. Neyse iyi ki geldin)
9- Guiza (İspanya gol kralı. Gitsin diye beklenenlerden)
10- Elano (Patlama mı yapacak elimizde mi patlayacak bilmiyorum)
11- Marcelinho (Trabzon bari şu adama sabır gösterseydi be)

Van Hooijdonk, Alex, Ribery, Keita, Appiah, Song, Kezman, Kenneth Anderson, Ailton, Lincoln, Baros, Nihat ve Emre.. Yukarıda ki listeden olabilirlerdi. Ama sadece bir 11 yazabileceğim için listem bu yönde oldu.Katkılarınızı bekliyorum.

Türkiye'ye Getirilen Balonlar


Herkes son 10 yılın en iyi 11 tabloları yapıyor ben de hergün gelip te gelmeyen 11'i yaptım. Unuttuğum varsa mutlaka ekleyin. Eğlenceli bi 11 olacak diye düşünüyorum.

1- Sorensen (3 büyük takıma da ha geldi ha gelecekti)
2- Cafu (Son yıllarını Carlos gibi Türkiye'de geçirecek diye çok bekledik)
3- Dellas (Galatasaray imza attırdı diye habeR bile çıktı)
4- Lucio (Fener taraftarı neredeyse geldiğine inanıyordu)
5- Seitaridis (Galatasaray onu yollarda boşuna bekledi)
6- Basinas (Gelmeyen bir diğer yunan)
7- Gudjonssen (3 büyük takım birbirini yemiş sözde onun için)
8- Kennedy Bakırcioglu(Soyunda Türklük var diye midir bilmem ama her sene geldi gitti)
9- Etoo (listenin en flaş ismi, geldiğine yemin eden fenerli arkadaşlarım oldu)
10- Adriano(Ne yazık ki Carlos bu konuda fenerlileri kandırdı)
11- Recoba (gelmezzzz dedim ama kimseye dinletemedim, adam Türk düşmanı)

26 Aralık 2009 Cumartesi

Fotolara Dikkat: Cafercan-Özgürcan-Arda

Bu yazımı belki Galatasaraylı birkaç yönetici okur umuduyla yazıyorum. Belki akıllarına gelir diye umutediyorum. Baros-Nonda sakat Kewell ise psödoforvet. Kewell da sakatlansa ya da otoimmun hepatiti sebebiyle kortizon alsa forvette yine Arda'yı mı oynatacağız. Olmaz. Hem takıma hem de Arda'ya ihanet olur vu durum. Bugünlerde Gökhan Ünal'ın Galatasaray sevdası dillerde. Oysa Kayseri'de tam bu transfer olacağı günlerde Gökhan Süleymançıkla kamera karşısına geçip yalanlamıştı bu durumu. Belki yalanlatılmıştı bilemiyorum ama bir sene sonra 5 milyon euroya Trabzon'a gidişi aynı oranda ironiydi benim için. Kayseri'nin kendisine yapılmasını istemidiği bir hareket tarzıyla Troisi'yi alması da. Neyse konumuz bunlar değil.

Gökhan'ın transferi olsun olmasın canım takımımın iki ismi hatırlamasını istiyorum. Özellikle bu yazıyı dünkü Ali Öztürk psotunu okuduktan sonra yazmak aklıma geldi. Cafercan Aksu ve Özgürcan. Tamam oynatmayın ilk 11'de. Kulübe otursunlar. İhtiyaç halinde formaları için savaşacaklarından eminim. Yıllardır tanıdığımız ve potansiyellerine ve yeteneklerine güvendiğimiz isimler. Hakan Şükür'ün Hagi tarafından oyundan alınıp Genç Cafercan'ın oyuna girdiği Malatya maçı hala zihnimde. Üstat Hagi yanılıyor olmaz değil mi. Özgürcan ise geçen sene Sakarya'ya heyecan getiren isimdi. Belki şu anda omlarca gol atıp asist yapamaıyorlar belki ama yanında oynadıkları isimlere bakın, belki de top alamıyor ya da verdikleri paslar gol olmuyor. Bi hatırlatayım dedim. Özellikle Rijkaard ve Neeskens varken di değerlendirme yapsanız fena olmaz değil mi?

Cafercan Aksu: Şu anda 2.lig de Konyaşeker'de oynuyor. Yaşı hala 22. Bu kadar tepetaklak Okan Koç bile gitmemişti. Elinden tutmak gerek bence. 21 maçta 7 golü var.

Özgürcan Özcan: Kayseri günlerinde ilerisi çin umut olmuştu. Henüz 21 yaşında. Sakarya'da 22 maçta 24 gol attı. bu istatistik bile dönmesi için yeterdi. Şuan Rize'de kiralık. 2 golü var.

25 Aralık 2009 Cuma

Yeni Kartal Tsubasa

Daha önce yayınlandı mı bilmiyorum ama güzel olmuş. Sarı kırmızı daha çok yakışırdı bence:)

Yeni Yıla Girerken

1 Ocak'ı garanti altına almak için 31 Aralık'ta nöbet tutmaya gönüllü olmalıydım. Ki nitekim öyle yaptım. Son 4 senedir 31 Ocak'ta nöbetçiyim. Doktor olmanın getirdiği bir alışkanlık olmuş bende. Neyse ki biraz önce yeni yıla girilen daikalarda Lakers-Cavs maçının olduğunu öğrendim. Yeni yıla daha ne kadar güzel girilebilirdi ki? Sadece sevdiğin yanında olursa başka bi seçenek yok zaten benim açımdan.

Görünen Köy

Aslında herşey beklenildiği gibi geçekleşiyor. Beşiktaş kaleci peşinde, Önder Turacı transfer listesinde, Galatasaray ise stoper. Dedikodular yarından itibaren başlayacaktır Galatasarayla Önder için. Çok ta umrumda değil açıkçası bu durum. Sürekli verimliliği ve futbolu geriye giden bir isim Önder. Özellikle son milli maçlarda özellikle Bosna maçında zihnimde kapanması çok zor kara delikler yarattı. Emre Güngör'ün kazanılması gerekir diye düşünüyorum hala. Son şampiyonlukta özellikle Song'u kesen ve gönderen isimdi kendisi. İyileşmeden oynamamalıydı. Hata etti. En azından profesyonel yaşamından ödün vermeyen Baros bu konuda oldukça ümit veriyor . Sağlamım demeden dönmeyecek gibi duruyor. Kaelde Aykut ile Ufuk'a biraz daha şans verilmeli. Valdez için Rüştü gibi bi adamı kesen Rijkaard, özellikle Ufuk için Leo Franco'dan vazgeçmeli. Sezon sonu da teşekkür edilip yıllık 2 milyon euronun kasaya kalması sağlanmalı. Yazdıklarımın hiçbiri balon değil şu balonlu günlerde..

20 Aralık 2009 Pazar

Zayıf Halka Dos Santos


Trabzon madeni geç farketti geç. Ceyhun ve özellikle Serkan hallaç pamuğu gibi dağıttı çakma Carlos'u.. Adamda ne hırs var, ne defannsif mentalite ve kademe anlayışı ne de olumlu bir pas. Amatör küme bekleri gibi gelen topu tepti. Bence Fener en olumlu sol kenar formasyonunu sol bek vederson, sol açık Uğur Boralla yaşamıştı özellikle şu rastlantısal çeyrek final günlerinde.. Adam artık ne kadar para aldıysa bütün amacını çöpe atmış.

Devre arası curcunası başlıyor


1 haftam nöbet ve nöbet ertesilerle geçince blog aleminde sadece okuyucu olabildim. Barca 6'da 6 yapmış, Pedro tarihe geçmiş, Mancini City'e gitmiş, Tolga Özkalfa maçın içine etmiş.. bla bla bla.. Kuralar çekilmiş haritanın ucu Liverpool şehrine çıkmış. Çok da heyecan yaratmayan gelişmeler benim açımdan. Belki de yorgun olduğum için bana öyle geliyor. Haftanın tek can alıcı noktası öyle ya da böyle Galatasaray ve Göztepe içim alınan hayati 3 puanlardı. Son olarak ta Fener'in kazanması ikinci yarıyı bütün takımlar için iştah kabartıcı hale getirdi. Bakalım devre arasında hangi takım kimleri gönderip yerlerine kimleri alacak. Carlos'la başlayan curcuna nasıl devam edecek. Cevapları bilinmeyen birçok soru var aslında..

13 Aralık 2009 Pazar

Torkos Yükselme Grubunda (diyebiliriz galiba)

Dün oyanan müsabaka da Torbalıspor Efsane Altınordu'yu 1-0 yenerek puan farkını açtı ve yükselme grubuna nerdeyse çıkmayı garantiledi. Biri zorlu olmak üzere iki maç kaldı klasman maçlarının bitmesine. Uzaklardan da olsa heyecanla bekliyoruz memleketimizin takımının sonuçlarını.

STAT: Yedi Eylül
HAKEMLER: Ömer Faruk Ocak**, Ali Etlikçi***, Mustafa Savuranlar***, Abdullah Tura.**
TORBALISPOR: 16 Umut***, 4 Ufuk***, 52 Celal***, 21 Feyzullah***, 8 Tayfun Emre***(Dak.80 Gökhan), 7 Erkan***, 25 Metin***(Dak.64 Rıdvan Aykan), 91 Mehmet Ali***(Dak. 53 Hasan), 9 Mümin*** ve 82 Emir***
ALTINORDU: 34 Onur**, 5 Koray*, 20 Sertaç**, 8 Altan**, 21 Lider*, 66 Kadir**, 11 Osman*(Dak.85 Fırat), 10 Zafer**, 25 Mustafa*, 24 Cüneyt*(Dak.74 Celal) ve 17 Sinan**
SARI KARTLAR: Emir, Hasan (Torbalıspor), Sinan (Altınordu)

Aile Bağları


Futbolda ayakta kalmanın bence 1 numaralı kuralı.. Kim ne derse desin.. Ligimize damga vuran oyunculara şöyle bi bakmak bile bu sonucu çıkarmamız açısından yeterli.. Bazen düştüğünüzde ayaktan kalkmanızı eşiniz ve çocuklarınız sağlayabilir..


1- Hagi : Kendisini İstanbul gecelerinde gören olmamış her daim eşi ve çocuklarına bağlılığını belirtmiştir.

2- Alex : Her maça eşi ve çocuğu gelir, mutlu bir yuvası vardır.

3- Kewell : Güzel bir eşi ve 3 çocuğu vardır. Fırsat buldukça maçlara gelirler. İngilterede yaşıyorlar. Bu yüzden Harry aile hasreti çektiği için Galatasaray'dan ayrılabilir.

4- Ümit Karan: İnişli çıkışlı kariyeri boyunca en iyi performansı evlendikten sonra gösterdi. Yıkılmadı, hep ayakta kaldı.

5- Deivid : Onca eleştiri, onca sakatlığa rağmen Deivid varsa bunda ailesinin payı büyük.


Dünya futbolundan Raul, Beckham, Gerrard, Zlatan örnek verilebilir.


Listenin kötü çocuklarına bakalım:

1- Berkant ve Serhat Akın : Ümitmilli takımın yıldızları iken biri cimboma diğeri fenere geldi,ama İstanbul gecelerine yenildiler. Berkant son takımından uyuşturucu yüzünden ayrıldı, Serhat'ın ise Konya'dan nereye gittiğini gerçekten bilmiyorum.

2- Önder Turacı, Kazım Kazım, Andre Dos Santos: Olanları hepimiz biliyoruz, fazla da bişey yazmaya gerek yok.

3- Ronaldinho: Son 10 yılın en iyi oyuncusu seçilen Ronaldinho'nun bir sonraki durağı Budyonkor olursa şaşıranınız olacak mı?

4- Kluivert : Nonda 33 yaşında aslında çok ta kötü olmayan bir performans sergilerken Kluivert'ın futbolu baş aşağı bir düşüşten sonra bırakması sizce biraz garip değil mi?



St.Yıldırım 3

Dün maç sonrasında St.Yıldırım'ın demeç verip vermediğini bilmiyorum, daha doğrusu ratlamadım. 90.dakikadaki pozisyonun da gol olup olmadığını net olarak göremedim. Belki de sevgili başkanın susmasının en büyük sebebi de bu pozisyon. Çünkü eminim ki Ankaragücünün attığı 2 .gol için ağlayacaktı. Ama bu son pozisyon Fenerbahçe'nin başına gelseydi l Of of aklıma bile getirmek istemiyorum açıkçası"..

Yani sonuç: Hakemler art niyetli değil sadece insan oldukları için herkes için hata yapıyorlar.

11 Aralık 2009 Cuma

Vatana millete hayırlı olsun

Adını bile anmak istemediğim partimtrak kapatıldı. Vatana millete hayırlı olsun. Şehitlerimiz az da olsa rahat uyuyacaktır artık.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Bırak bu işleri St.Yıldırım 2


3-5 yazı öncesinde bırak bu işleri demiştim ama bırakacağı yok anlaşılan. Öncesinde Galatasaray şampiyonluğunu gölgelemek ve gündem değiştirmek için kulüp başkanlığını bırakmış ve geri dönmüş olan St.Yıldırım bu sefer belki de çok da önemli olmayan sıradan bir lig maçından sonra Kulüpler Birliği Başkanlığını bıraktı. Geri döndüğüne göre amacı yine gündemi değiştirmek. Amaç ne, birkaç mağlubiyeti maskelemek. Bu kadar düştüğüne göre yakında yedikleri her golden sonra bişeyler ayrılırsa şaşırmayın.

8 Aralık 2009 Salı

Biraz tezat yok mu?


Daha geçtiğimiz yarışlarda Usain Bolt'u geçmenin imkansız olduğunu söyleyen Asafa Powell nedendir bilinmez gaza gelmiş bu sefer geçeceğini söylüyor. Eski bahanesi olarak kronik sakatlığını göstermişti. Bolt'un boyunun uzunnluğunun dezanvantajlarından bahsetmiş, fakat bana kalırsa gördüğümüz o ki avantajları da bi hayli fazla. Milletin 30 adımını adam 15 adımda atıyor. Bence gelmiş geçmiş en büyük efsanelerden biridir ve rekorlarını kıran yine kendisi olacaktır.

İşte Powell'ın açıklamaları:
"Benim avantajım, Bolt'a göre daha kısa boylu olmam ve daha iyi çıkış yapma potansiyelimin bulunması. Usaın çok uzun ve güçlü. Yani yarışın sonuna doğru avantajı ele geçiriyor. Herkesin güçlü yanları farklıdır. Önemli olan kimin güçlü yanını daha fazla öne çıkarabileceği."

6 Aralık 2009 Pazar

Ispartaspor:0 Torbalıspor:1



Blogların bir amacı da alternatif haber üretmek değil mi? Ulusal medyada yer almayan ya da yer alması imkansız olan özellikle memleketlerimizin takımlarını uzaktan da olsa izlediğim kadarıyla sizlerler paylaşmak beni fazlasıyla mutlu ediyor.

Global aşkımın Galatasaray, lokal aşkımın Göztepe, memleket aşkımın da Torbalıspor olduğunu takip eden arkadaşlar görüyordur.

İşte olardan Torbalı olan bugün deplasmanda Ispartaspor'u son dakikalarda da olsA yenerek hem liderliğini devam ettirdi, em de rakibini yarışın dışına itti. Kaldı 3 hafta. İki maç kendi evimizde.

Yıllar önce üst lige çıkma imkanı olan fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle maçlara zevkine çıkmaya başlayan bir jenerasyon var ki bu ekibin golcüsü eniştemdir. Ondan dinlerdik yaşananları ve teşvik primlerini. Neler olurmuş neler. 15-20 yıl öncesinden bahsedyorum. Şimdi aynı takım tekrar potada yakında play-off a çıkacak. Umarım bu sefer olur ve 2.ligde maçlarına gideceğimiz bi takımımız daha olur.

Kayseri:3 Bursa:0 .. Lider Kayseri

Daha önce oldu mu bilmiyorum ama iki Anadolu takımının mücadelesi sonunda yenenin lider olacağı. Hatırlayan varsa yazsın lütfen. Bneim aklımda yok. Gerçi akşama Galatasaray maçı var ama olsun sonuçta alınan bi 3 puan henüz yok.

Maç nasıl mı derseniz, maçtan önce anlatacaklarım olduğunu söylemek isterim. Mesela Kayseri seyircisi ve takımını İç Anadoluda yanlız bırakmayan Bursa taraftarından. 33.000 kişi vardı ama Televizyon başında çıkan sesle orantılı olarak çok inanası gelmedi. Çünkü sesini duyuran 3-0 a rağmen susmayan Bursa tarafıydı. İşte bu yüzden biri taraftar diğeri seyirci.

Gelelim maça. Bana kalırsa Cangele'nin cezası Kayseri'ye yaramış. Yeine oynayan Ömer Şişmanoğlu hem yerden hem havadan iyi oynayabilen bir isim. 1 gol attı asist sayılmasa da son golü de attırdı. Bir takım 4-4-2 yi bu kadar mı güzel oynar. Dinamik yerinde durmayan 4 lü ortasaha ve durmadan basan forvet hattı. 4-3-2-1!lerin 4-3-3' lerin benimsendiği şu günlerde Kafkas'ın bu anlayışı bana mutluluk verdi. Çok iyi oynadılar ve halı bi galibiyet aldılar. Makukula gol sayısını 12 'ye çıkardı. Fizik gücü üst seviyede. Öyle ya da böyle Bolton'dan gelmiş bir isimin içi boş olamazdı. Beşiktaş istiyormuş bakalım seon sonu neler olacak. Bir de 30 gol civarı atarsa büyük bir kapışmanın yaşanacağı kesin.

Bursa tarafında ise kafası karışmış isimler vardı sanki. Volkan Şen ve Sercan ayaklarına gelen her topu ezerek, boylarından büyük işlere kalkışarak acaba mı dedirttiler özellikle benim gibi Galatasaray taraftarlarına. Daha biraz zamanı var dedirdircesine bir oyun oynadılar. Turgay gayretli ama yanlız, Ivan ise Galatasaray maçındaki oyununun mahalle maçı versiyonunu sergiledi. Bana göre zaten vasat olan defans bloku da top çıkaramayınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu. 4 büyük takım artığı bi defans kurgusu (Mustafa Keçeli-Ömer Erdoğan-Zapo-Ali Tandoğan) olan bi kurguda geldikleri yerlerin dikkatini çekebilecek bi performans ben şahsen beklemiyorum.

Kayserispor'u tebrik ediyorum. Belki de 7 saaliğine lider oldular ama sonuçta oldular. Gerilerden gelip yaptılar bu işi. Ah bir de Sivas o güzelim takımı bozup ta pas tutmuşisimleri almasaydı ne güzel olurdu.

7 saat sonra belki değişecek ama şu anki puan durumu ise şöyle

Javier Gonzalo Rodriguez


Villarealli Javier Gonzalo Rodriguez 5 maçta 3 kırmızı kart. Bu nasıl bi istatistik. Linki veriyorum inceleyin isterseniz.


http://www324d.mackolik.com/Futbol/Player/Default.aspx?id=12242

Komedi


"Futbolcumuz Önder Turacı sakatlığı nedeniyle Eskişehir maçı kadrosuna alınmamıştır. Tedavi olması ve dinlenmesi gereken Önder Turacı, gece geç saatlere kadar bir gece kulübünde eğlenmiş ve daha sonra evine gitmiştir. Evde sebebini bilemediğimiz bir hadise sonrası sağ el bileğinde radial atar damarında ve el bileği kirişinde kesik oluşmuştur”

Böyle mi kulüp açıklaması olabilir mi? Bakalım Önde cevap verecek mi? Çünkü bu kesinlikle geçmiş olsun mesajı değil değil mi? Bu resmen benim otoritem sıfır demek. Go home YANKEE diyorum anlayan anlar.

Galatasaray 76 - Tofaş 86 .. Jasaitis ve Murat Kaya

Üzgünüm ve kızgınım. Geçen haftalarda onur mücadelesinden bahsetmiştim. Yanıldığımı anladım. Dün oynanan maçın skorunu gece 02.00 de eve döndüğümde gördüm. Maçı izleyemedim. Kendi evinde kaybetmek seyircisiz de olsa hem de Tofaş gibi iddialı olmayan bi takım karşısında üzücü bi durum. Benim takıldığım durum ne skor ne de Tofaş. Hikayeyi anlatayım.

Gece arkadaşarla beraber Taksim'de bir barda oturuyoruz. Eşime bak bu Murat Kaya ve Jasaitis dedim. Adamlar neşeli, etrafa neşe saçıyorlar. Maçı izleyemediğim için sevindim ancak bir galibiyet bir oyuncuyu bu kadar mutlu edebilir diye düşündüm. Ellerinde biraları tokuşturuyorlar. Eve geldiğimde gördüm ki maçı kaybetmişiz. Adamlar çok mu profesyoneller yoksa umurlarında mı değil anlayamadım. Ama bir onur mücadeledi içnde olmadıkları çok ama çok açıktı. Elbette eğlenecekler ama bence o gün değil.

Galatasaray Cafe Crown (76)
Darius Washington 20 (3 Ribaund- 2 Asist), Murat Kaya 3 (2 Ribaund- 4 Asist), Mike Wilkinson 25 (10 Ribaund), Radoslav Rancik 9 (4 Ribaund- 3 Asist), Evren Büker 13 (7 Ribaund- 5 Asist), Can Akın (1 Ribaund- 1 Asist), Simas Jasaitis 6 (6 Ribaund)

Tofaş (86)
Mehmet Yağmur 15 (2 Ribaund- 6 Asist), Orçun Göllü 4 (2 Asist), Brandon Bowman 19 (11 Ribaund- 5 Asist), Melih Sevda (1 Asist), Can Altıntığ 10 (4 Ribaund- 3 Asist), Lamar Butler 9 (2 Ribaund- 1 Asist), Cihad Şahin 6 (8 Ribaund- 1 Asist), Nezih Özbakır 6 (1 Ribaund- 1 Asist), Sean Denison 13 (6 Ribaund- 2 Asist), Marko Kolaric 4 (3 Ribaund)

1.Periyot: 20-23
2.Periyot: 22-18
3.Periyot: 22-25
4.Periyot: 12-20

Göztepe :1 Akhisar Bld Genç.:1


Çok önemli bir maçtan zar zor alınan 1 puana sevinmeli mi üzülmeli mi bilmiyorum. Kazanıldığı takdirde rakibin ritmi bozulabilir, ilk 2 için de avantajlı konuma geçilebilirdi. Göztepe klasiği haline gelmiş olan maçlarda 1 golden fazla atamama aslında takım için en büyük sorun. 1 gol yediğiniz takdirde maksimum 1 atarak anak berabere kalıyorsunuz. Aynı dünkü gibi. Hala umutlar sürüyor ama aynı oranda canlar sıkılıyor camiada. Taraftara çok fazla güvenmeyin. Sizi vezir yapan bu taraftar yeri geldiğinde rezil de eder. Taraftara kayık olmaya çalışın ve çıkn adam gibi oynayın. Akhisar dediğiniz takımın bütçesi nedir ki şu anda size 10 puan fark atmış olsun. Sitede de haketmedik falan yazmışlar. Güzel oyunu skora yansıtamamamışız mı ne. Bırakın bu işleri bu takım ligin başından beri kanatsız ve yaratıcı oyunculardan yoksun oynuyor. 50 tane forvet alacağınıza gidin adam gibi 2 tane 7 ve 11 numara alın. Penaltı olmasa, ona buna çarpmasa gol olmayacak.

HAKEMLER : Mehmet Nevzat Adal, Onur Gördük, Abdülhamit Çiftsüren
GÖZTEPE : Tamer, Evren, Recep, Tayfun, Ali Mumcu, Mert, Burak, Serkan, Hüseyin, Bulut, Hasan
AKHİSAR : Gürkan, Erman, Azmi, Doğan, Tuncay, Özhan, Mustafa, Hakan, Gökhan, Serkan, Emre
GOLLER : Dk. 60 Doğan (Akhisar Bld.), Dk. 84 Şadi (Göztepe) (P)

Bırak bu işleri St.Yıldırım

İstifa edeceksen öyle Kulüpler Birliği'nden değil Fenerbahçe Kulübünden edeceksin. Neymiş Beşiktaşın 3.golü ofsaytmış. Kardeşim maç zaten 2-0. Galatasaray'a atığınız ilk golün ofsayt olduğunu neden söylemiyorsunuz? Senin futbolcun maç sonrası bara gidiyor, maçlarda dökülüyor, hakeme küfrediyor, maç içinde birbirini yiyor, arabası takla atıyor, seni yalancı çıkarıyor, intihar mı ediyor cama yumruk mu atıyor belli değil. Sen bunlarla uğraşacağına hakem de hakem diyosun. Şunu açık açık söyleyim Fenerbahçe ağzı ile kuş tutsaydı ne Kasımpaşa'yı ne de Beşiktaş'ı yenebilirdi. Dua etsinler Ksımpaşa'dan 7-8 yemediklerine. Ulan bi kere de çıkın tebrik ediyoruz diyin bu kadar mı zor be?

4 Aralık 2009 Cuma

Atamayana atamadılar


Kısaca maçın özeti bu. Beşiktaş atamadıkça Diyarbakır arada bi göründü atcak gibi oldu ama atamadı. Eğer oyunu kanatlara yığarak oynayacaksanız ters kanattaki oyuncu orta yapıldığında en azından arka direğe koşup forvet hattını ikilemeli. Ama Beşiktaş'ta yapılan ortaların tek muhatabı ne yazık ki Nobre idi. Ne Tello ne de Nihat son vuruşlardan oldukça uzaktılar. Bunu gören Denizli ikinci yarıda Bobo'yu oyuna alarak ortalarda bir fazla olmak istedi. Çok net pozisyonlar kaçtı. Bu gibi maçlarda JOHNSONVARİ vuruşlarla pozisyona girmeden maç kazanılabilir. Eski Galatasaraylı Erhan Şentürk'ten de benzer bi füze direkten döndü. Geçen hafta sevinen Beşiktaş bu skorla bu sefer yakınlarını sevindirmiş oldu.

BEŞİKTAŞ: 0 - DİYARBAKIRSPOR: 0

Stat: BJK İnönü
Hakemler: Bülent Yıldırım, Cem Satman, Muhittin Gürses
Beşiktaş: Rüştü, İbrahim Kaş, Sivok, Ferrari, İsmail, Nihat (Dk. 72 Ekrem), Ernst, Fink (Dk. 71 Bobo), Yusuf (Dk. 46 Tabata), Tello, Nobre
Diyarbakırspor: Gökhan, Adnan, Tolga, Erdinç (Dk. 84 Ümit), Celalettin, Abdullah (Dk. 46 Erhan), Şener, Ayman, Barış, Job (Dk. 46 Mendoza), Tazemeta
Sarı Kart: Dk. 12 Erdinç, Dk. 90 artı 5 Tazemeta (Diyarbakırspor), Dk. 90 artı 5 İbrahim Kaş (Beşiktaş)

World Cup 2010

Geçen yazımda olmasını istediğim gruplardan bahsetmiştim ama e yazık ki yine tutturamadım. İşte gruplar ve maç takvimi. İşin doğrusu bu postun amacı elimde bi liste olmasını sağlamak.

(A) GRUBU: GÜNEY AFRİKA, MEKSİKA, URUGUAY, FRANSA

(B) GRUBU: ARJANTİN, GÜNEY KORE, NİJERYA, YUNANİSTAN

(C) GRUBU: İNGİLTERE, ABD, CEZAYİR, SLOVENYA

(D) GRUBU: ALMANYA, AVUSTRALYA, GANA, SIRBİSTAN

(E) GRUBU: HOLLANDA, JAPONYA, KAMERUN, DANİMARKA

(F) GRUBU: İTALYA, YENİ ZELENDA, PARAGUAY, SLOVAKYA

(G) GRUBU: BREZİLYA, KUZEY KORE, FİLDİŞİ SAHİLİ, PORTEKİZ

(H) GRUBU: İSPANYA, HONDURAS, ŞİLİ, İSVİÇRE

MAÇ PROGRAMI


- A GRUBU-
11 Haziran Cuma 17. 00: Güney Afrika - Meksika (Soccer City, Johannesburg)
11 Haziran Cuma 21. 30: Uruguay - Fransa (Cape Toewn)
16 Haziran Çarşamba 21.30: Güney Afrika - Uruguay (Pretoria)
17 Haziran Perşembe 14.30: Fransa - Meksika (Polokwane)
22 Haziran Salı 17.00: Meksika - Uruguay (Rustenburg)
22 Haziran Salı 17.00: Fransa - Güney Afrika (Bloemfonstein)

-B GRUBU-
12 Haziran Cumartesi 14. 30: Arjantin - Nijerya (Ellis Park, Johennesburg)
12 Haziran Cumartesi 17. 00: Güney Kore - Yunanistan (Cape Town)
17 Haziran Perşembe 17.00: Yunanistan - Nijerya (Bloemfonstein)
17 Haziran Perşmbe 21.30: Arjantin - Güney Kore (Soccer City, Johannesburg)
22 Haziran Salı 21.30: Nijerya - Güney Kore
(Durban) 22 Haziran Salı 21.30: Yunanistan - Arjantin (Polokwane)

-C GRUBU-
12 Haziran Cumartesi 21:30: İngiltere - ABD (Rustenburg)
13 Haziran Pazar 14:30: Cezayir - Slovenya (Polokwane)
18 Haziran Cuma 17:00: Slovenya - ABD ((Ellis Park, Johennesburg)
18 Haziran Cuma 21.30: İngilltere - Cezayir(Cape Town)
23 Haziran Çarşamba 17.00: Slovenya - İngiltere (Port Elizabeth)
23 Haziran Çarşamba 17.00: ABD - Cezayir (Pretoria)

-D GRUBU-
13 Haziran Pazar 17:00: Almanya - Avustralya (Durban)
13 Haziran Pazar 21:30: Sırbistan - Gana (Pretoria)
18 Haziran Cuma 14:30: Almanya - Sırbistan ((Port Elizabeth)
19 Haziran Cumartesi 15:30: Gana - Avustralya (Rustenburg)
23 Haziran Çarşamba 21:30: Avustralya - Sırbistan(Soccer City, Johannesburg)
23 Haziran Çarşamba 21:30: Gana - Almanya (Nelspruit)

-E GRUBU-
14 Haziran Pazartesi 14:30: Hollanda - Danimarka (Durban)
14 Haziran Pazartesi 21:30: Japonya - Kamerun (Bloomfontein)
19 Haziran Cumartesi 17:00: Hollanda-Japonya (Durban)
19 Haziran Cumartesi 21:30: Kamerun-Danimarka (Rustenburg)
24 Haziran Perşembe 21:30: Danimarka - Japonya (Rustenburg)
24 Haziran Perşembe 21.30: Kamerun - Hollanda(Cape Town)

-F GRUBU-
14 Haziran Pazartesi 21:30: İtalya-Paraguay (Cape Town)
15 Haziran Salı 14: 30:Yeni Zelenda-Slovakya (Rustenburg)
20 Haziran Pazar 14:30: Slovakya-Paraguay (Bloemfontein)
20 Haziran Pazar 17:o0 İtalya-Yeni Zelenda (Nelspruit)
24 Haziran Perşembe 17:00 Slovakya-İtalya (Ellis Park)
24 Haziran Perşmbe 17:00 Paraguay-Yeni Zelenda (Polokwane)

-G GRUBU-
15 Haziran Salı 17:00: Fildişi Sahilleri - Portekiz (Port Elizabeth)
15 Haziran Salı 21:30: Brezilya - Kuzey Kore(Ellis Park)
20 Haziran Pazar 21:30: Brezilya - Fildişi Sahilleri(Soccer City, Johannesburg)
21 Haziran Pazartesi 14:30: Portekiz - Kuzey Kore (Cape Town)
25 Haziran Cuma 17:00: Kuzey Kore - Fildişi Sahilleri (Durban)
25 Haziran Cuma 17:00: Portekiz - Brezilya (Nelspruit)


-H GRUBU-
16 Haziran Çarşamba 17:00: İspanya - İsviçre (Durban)
16 Haziran Çarşamba 14:30: Honduras - Şili (Nelspruit)
21 Haziran Pazartesi 14:30: Şili - İsviçre (Port Elizabeth)
21 Haziran Pazartesi 21:30: İspanya - Honduras (Ellis Park)
25 Haziran Cuma 21:30: İsviçre - Honduras (Bloemfontein)
25 Haziran Cuma 21:30: Şili - İspanya( Pretoria)

2 Aralık 2009 Çarşamba

Iverson için yaşanmışlıklar


Yanlış hatırlamıyorsam yıl 2001. Bir sonraki güne "Kobe out, Iverson in" şeklinde manşet olacak olan maçı izlemek için televizyon arıyoruz. 3 kişiyiz, birimiz birazdan pes edip yatmaya gidecek.Diyeceksiniz ki maçlar şifresiz kanaldan veriliyor diye. Haklısınız ama tıp fakültesini yatılı olarak okuyorsanız ve saat 12'de kapanıyorsa bütün televizyon odaları alternatif yollara itmişti bizler. Ayağımızda terlikle hastane tarafına geçip önce kafetaryaya tuvaletten girme girişimimiz sonra da acil servise gidip derman arayan insanların yanında 37 ekran televizyonda Kanal D 'ye basarak ayakta maçı izleme gayretine dönüşüvermişti. Trajikomik bi durumdu aslında aklı kemale ermiş insanların hayatlarını kısıtlamaya kalkmak hala aklıma geldikçe sinirlendiğim bi durumdur ama maçı SİXERS kazanınca bu yaşadıklarımızın hepsinin değidiğine kanaat getirmiştik. Dikembo Mutombo'nun pota altı çabası kısıtlı sayı üretme kapasitesi, Eric Snow'un tek misyonunun topu alıp Iverson!a vermek olması aklımda kalan maçtan kareler.

İşte o efsane başladığı yerde bitirmek üzere geri döndü. Hey Answer! Welcome back

20 Aralık 1964

Kapasitesi 35 bine çıkarılan Ali Sami Yen Stadyumunda Türkiye-Bulgaristan milli maçı oynanırken gaz tüpü patlamış ve oluşan panikle üst kattan alt kata insanlar düşmüş ve şans eseri büyük kayıplar verilmemişti. yine de 1 öü ve 81 yaralı trih yapraklarındaki yerini aldı ve bu ayın NTV TARİH DERGİSİ ne konu oldu.

Mevlüt Erdinç'i Galatasaray'a tavsiye ediyorum

Biraz önce biten maçta Mevlüt 2 gol attı, toplamda da 5. Patlayıcı ve araya kaçmaları ile çok pozisyona giren ama çok koştuğu için de çok kaçıran bi yapısı var Mevlüt'ün. Aslında tez canlı Galatasaray'ın aradığı kan Mevlüt olabilir mi? Baros'un yokluğuunda özellikle Nonda ve Elano hamlelerinin takımı yavaşlattığı kesin. Keita'ya 8 milyon veren (ki eder kesinlikle) yönetimin bi 8 de Mevlüt'e vermesi güzel olmaz mı? Sercan hamlesi de hoş olur ama daha bi pişmiş daha bi tecrübeli Mevlüt daha akıllıca olur kanımca. Orta sıralara oynayan PSG'dense hedefleri olan Cim-Bom'a gelmesi kariyeri adına daha akıllıca olmaz mı?

Bi Karışıklık mı var?


1. Torba: Güney Afrika (A Grubu), Arjantin, Brezilya, İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya

2. Torba: Avustralya, Japonya, Güney Kore, Kuzey Kore, Honduras, Meksika, ABD, Yeni Zelanda

3. Torba: Cezayir, Kamerun, Gana, Fildişi Sahili, Nijerya, Şili, Paraguay, Uruguay

4. Torba: Danimarka, Fransa, Yunanistan, Portekiz, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, İsviçre

Arkadaşlar bu dünya kupası torbaları. 4.torba ile 2. torba yanlış mı yazılmış yoksa bana mı öyle geldi?

Favori grubum: Brezilya- Güney Kore - Fildişi Sahili - Fransa
Bomba grubum: İngiltere - Avusturalya - Fransa - Cezayir
Boktan grup: Güney Afrika - Avustralya - Cezayir - Slovenya

1 Aralık 2009 Salı

25 Yılda Topu Topu 3




Gerisi yalan, araları boş..

Neden?


Oyunu iki yönlü oynayabilen oyuncuların azlığı olanların da kapasitelerinin azlığı. Galatasaray'da yolunda gitmeyen durum tek cümleyle bu şekilde açıklanabilir. Bir türlü hücuma çıkarken uygun üçgenlerin kurulamaması, yaratıcılıktan yoksunlukluk ve tek ayaklılık sonuçların sebepleri.

Mesela,
** Çok övdüğümüz Keita ne yazık ki defansif anlamda çabalasa da kademeye giriş konusunda çok zayıf. Sabriyle aynı adama bastıkları için neredeyse çarpışacaklar. Oysa kademeli olarak adamı karşılasalar biri geçilse bile öteki müdahale ettiğinde geçilen bile geri dönüp yetişebilir. Aynı Keita iki yönlü adam eksiltme özellikleri olmasına karşın pas ayağı daima sağ. Buna dikkat edin. Sola attığı çalımlarda genelde sağ ayağı ile pas veriyor ve eylemsizlik prensibi gereği sola giderken sola yatıp pas sağa pas verdiğinden dengesiz bi durum söz konusu oluyor ve çoğunlukla kaptırıyor. Kewell gibi içeri girip gol atma güdüsü olmadığından tam aksi istikamete yani çizgiye inip orta yapmayı tercih ediyor. İşin doğrusu bunu iyi yapıyor o ayrı.

** Kewell ise 1/2 Hagi. Çünkü sağ ayağını sadece baston niyetine kullanıyor.

**Arda defansta, Topal, Sarp ve Ayhan kimi maçta ofansif kimi maçta defansiz anlamda zayıf.

** Ve Arda dışındakiler ne yazık ki yaratıcıktan çok ama çok yoksun buna Elano da dahil.

Bu yüzden açıkları kapatma konusunda ve özellikle dikine oynama ve verdiği pas sonrası boşa çıkma konusunda takımdaki en ideal önlibero Linderoth'un takıma dönmesini bekliyorum. Belki bişeyler düzelir diye umut ediyorum. Elimizdeki malzemeyi kullanarak bişeyler ummaktan başka yapılacak birşey de yok sanırım.